Bizlere doğduğumuz günden itibaren hep bencillik ve başkalarına güvenmeme öğretilmeye çalışılmaktadır. Çünkü içerisinde yaşadığımız sistemin en büyük düşmanı, bir birine güvenen ve sadece kendisini değil etrafındaki kişileri, doğayı, yaşamın bütününü düşünen ve seven kişilerdir. Bu anlayış sadece arkadaşlık, aile ya da okul ve iş gibi ortamlarda değil, aynı zamanda en …
Devamını OkuYusuf Alkım – Kabullenmek ya da reddetmek
Yaşamının her alanında sayısız sorunla karşılaşıyoruz. İş yerinde, sokakta, markette, ikili ilişkilerde ve daha nicesi… Bu sorunlar bazen öylesine içinden çıkılmaz hale geliyor ki ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ne yapsak çare bulamıyoruz, karşılaştığımız sorun giderek büyüyor ve biz onun altında daha da eziliyoruz. Kimi sorunlar vardır ki çözüm bulmak mümkün değildir. …
Devamını OkuYusuf Alkım – Dağılır mı bu karabasan?!
Sonu gelmeyecek gibi devam eden zifiri bir karanlık içindeyiz sanki. Önümüzü göremiyoruz, nereye gittiğimizi, bu yolun sonunun ne olacağını bilemiyoruz. Büyük bir karamsarlık sarmış her birimizi, umutsuzluk bir salgına dönüşmüş adeta. Herkes bir birine kendi umutsuzluğunu anlatır ve karşısındakinin kendinden daha da büyük bir umutsuzluk içinde olduğunu görüp, en azından …
Devamını OkuYusuf Alkım – Nedenleri ve Sonuçlarıyla 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi
* Bu makale Kıbrıs Üniversitesi, Türk ve Ortadoğu Çalışmaları Bölümü, Master Programı kapsamında, Türkiye İç ve Dış Siyaseti dersi için hazırlanmıştır. Giriş 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti, 1950’ye kadar tek partili bir sistemle, ‘devleti kuran’ sivil-asker ‘Atatürkçü’ anlayış tarafından anti-demokratik bir şekilde yönetilmiştir. 1950’de yapılan ilk çok partili seçimlerde yaklaşık otuz yıldır …
Devamını OkuYusuf Alkım – 1960’lara Kadar Türkiye’de İşçi Sınıfı Gelişimi ve Komünizm Karşıtlığı
* Bu makale Kıbrıs Üniversitesi, Türk ve Ortadoğu Çalışmaları Bölümü, Master Programı kapsamında, Çağdaş Türkiye’de Siyasal Düşünce ve Akımlar dersi için hazırlanmıştır. Giriş Türkiye’de kapitalist üretim ilişkilerinin yerleşmesi ve işçi sınıfının gelişimi Osmanlı devletinin son dönemleri ile başlar ve cumhuriyet sonrası dönemde artarak devam eder. İşçi sınıfının gelişimine paralel olarak sınıf …
Devamını OkuYusuf Alkım – Cesur ve dürüst olmak, bencillikten kurtulmak…
Herkesin bildiği ünlü bir çocuk klasiğidir Pinokyo. Hikayenin içerisinde çok sayıda mesaj bulunur. Bu mesajlardan en önemlilerinden birisi de hikayenin başında, Mavi Peri’nin cansız bir kukla olmaktan kurtararak ona hayat verdiği Pinokyo’ya, gerçek bir insan olabilmek için yapması gerekenlerle ilgili söyledikleridir. Mavi Peri Pinokyo’ya gerçek bir insan olabilmek için öncelikle …
Devamını OkuYusuf Alkım – Yeşeriyor yeniden dört bir yanda umut
Derin bir bunalımdan geçiyoruz, sadece tek tek bireyler değil, toplumumun büyük bir çoğunluğu ve bir bütün olarak insanlık. Bir yanda yaşanan muazzam teknik gelişmelerin yarattığı büyük olanaklar diğer yanda salgın hastalıklar, ekonomik krizler, artan savaşlar, derinleşen işsizlik ve yoksulluk… Bir yanda tüm insanlığın her türlü ihtiyaçlarının karşılanarak refah içerisinde yaşamasını …
Devamını OkuYusuf Alkım – Demokrasi Kavramı Ve Türkiye Demokrasinin Özü
* Bu makale Kıbrıs Üniversitesi, Türk ve Ortadoğu Çalışmaları Bölümü, Master Programı kapsamında, Türkiye’de Modernite Ve Tarihsel Gelişim dersi için hazırlanmıştır. Giriş: Demokrasi kavramı ile ilgili bir çok farklı bakış açısı bulunmaktdır. Bu farklı bakış açılarına göre de çok sayıda demokrasi tanımlaması ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan farklı tanımlamalar aynı ülkedeki …
Devamını OkuYusuf Alkım – Yaşam ve insan
Yaşamın hiç bir alanında mükemmel olan hiçbir şey yoktur. En mükemmel görünen şeyin içerisinde dahi bozuk olan, çürüyen şeyler vardır. Doğa ve onun bir parçası olan her bir şey dinamiktir, yani sürekli bir hareket içerisindedir. Bazı şeyler gelişerek ilerlemekte, bazı şeylerse çürüyerek yok olmaktadır. Bize en mükemmel görünen şeyler gelişerek …
Devamını OkuSendikal Örgütler, DKÖ’ler ve Devrimci Komünist Partiler’in görevleri
Sömürge Yönetimi’nin Üst ve Alt Koordinasyon üyelerinin emrindeki sömürge kurumu “KKTC hükümeti”nden söz etmeksizin; “İşçileri, emekçileri dar gelirlileri halkın yaşanmaz hale gelen yaşamını korumak ve iyileştirmek için” sömürgeci ve yerli işbirlikçi sermaye sınıfından tanımlaması yapılmadan “varlık/servet vergisi alınsın!” istiyorlar! Bu istekte bulunanların, “Sermaye ile serveti birbirine karıştırmayalım lütfen!” diyenlerin niyeti …
Devamını Oku